Anlaşmalı Boşanma kavramı, 01.01.2002 tarihli Türk Medeni Kanunu' nun 166/3 maddesi ile uygulanmaya başlamıştır. Buna göre; evlilik en az bir yıl sürmüş ise, eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi halinde, evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır. Bu halde boşanma kararı verilebilmesi için, hakimin tarafları bizzat dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi ve boşanmanın mali sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulması şarttır. Hakim, tarafların ve çocukların menfaatlerini göz önünde tutarak bu anlaşmada gerekli gördüğü değişiklikleri yapabilir. Bu değişikliklerin taraflarca da kabulü halinde boşanmaya hükmolunur. Bu halde tarafların ikrarlarının hakimi bağlamayacağı hükmü uygulanmaz.
Anlaşmalı Boşanma Şartları
1. Evliliği en az bir yıl sürmüş olması gerekmektedir. Evlilik süreleri bir yıldan az olanların anlaşmalı boşanma yolu ile boşanmaları olası değildir.
2. Anlaşmalı boşanma protokolünün hazırlanması ve bu protokolün hâkim tarafından uygun görülmesi gerekmektedir.
3. Tarafların bizzat duruşmaya katılarak anlaşmalı boşanma dilekçesinin, anlaşmalı boşanma protokolünün içeriğinin iradelerine uygun olduğunu ve boşanmak isteklerini beyan etmeleri gerekmektedir.
Anlaşmalı boşanma davası da elbette bir dava dilekçesi ile açılır. Bu dava dilekçesi, kanunun aradığı şartları taşımalıdır. Anlaşmalı boşanma davası da tüm davalar gibi avukat vasıtası ile de açılabilir. Anlaşmalı boşanma davalarının da bir avukat vasıtası ile açılmasının tarafların menfaatine olabileceğini düşünmekteyiz.