Boşanma sonrası malların paylaşımı genellikle büyük bir sorundur. Taraflar bu konuda tam bir uzlaşı sağlayamadıklarından bu sorunun çözümü genellikle mahkemelere intikal etmektedir.
Anlaşmalı Boşanma kavramı, 01.01.2002 tarihli Türk Medeni Kanunu' nun 166/3 maddesi ile uygulanmaya başlamıştır. Buna göre; evlilik en az bir yıl sürmüş ise, eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi halinde, evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır.
Rekabet yasağına ilişkin düzenleme Borçlar Kanunu'nun 348. maddesinde, "İş sahibinin müşterilerini tanımak veya işlerinin esrarına nüfuz etmek hususlarında işçiye müsait olan bir hizmet akdinde her iki taraf...
Dolandırıcılık suçunda fail, bir kimseyi hileli davranışlarla aldatıp onun veya bir başkasının zararına olarak kendisinin veya üçüncü bir kişinin malvarlığına ilişkin bir yarar elde etmektedir. Dolandırıcılık suçunda korunan hukuksal yarar, münhasıran malvarlığıdır.
Mobbing; Mevcut gücün ya da pozisyonun kötüye kullanılarak; sistematik olarak psikolojik şiddet, baskı, kuşatma, taciz, aşağılama, tehdit vb. şekillerde tecelli eden duygusal bir saldırıdır. Mobbing'e uğrayan kişinin saygısız ve zararlı bir davranışın hedefi olmasıyla başlayıp; işverenin ima ve alay ile karşısındakinin toplumsal itibarını düşürmeyi de içeren saldırgan bir ortam yaratarak onu işten çıkmaya zorlamasıdır. Yaş, cin
1 Ocak 2002 tarihinde yürürlüğe giren 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu ile birlikte hukuk sistemimize girmiş bulunan aile konutu kavramı evlilik birliğinin, aile konutu üzerinde hak sahibi olmayan eşin ve çocukların barınma hakkının, eşler arası eşitliğin korunması gibi kamu yararını yakından ilgilendiren hususlara hizmet etmektedir. Gerçekten de aile toplumun temel taşı olup, bunlar sürekli olarak birbiriyle etkileşim içindelerdir.
22 Kasım 2001 tarihinde kabul edilen, 8 Aralık 2001 tarihinde Resmi Gazete'de yayınlanan ve 1 Ocak 2002 tarihinde ise yürürlüğe giren Yeni Türk Medeni Kanunu ile Eski TMK uygulamasında kadını mağdur eden, onu sürekli ikinci plana atan, çalışsın veya çalışmasın kadının evlilikteki emeğini görmezden gelen hükümler terk edilerek, bunun yerine kadın erkek eşitliğini tanıyan, objektif hükümler getirilmiştir.